Ebeveyn Tutumları
Dünyaya gelen bir çocuğun yaşamını sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmesi ve dış dünyaya açılabilmesi için bir aileye ihtiyacı vardır.
Çocuğa sergilenen tutumlar ve aile özelliklerini şu başlıklar altında toplayabiliriz.
Otoriter, Katı Aile
Aşırı Özürlükçü, Serbest Bırakan, Pasif
Aşırı Koruyucu, Baskıcı, Mükemmeliyetçi
Tutarsız, Kararsız Aile
Demokratik, Kabul Edici, Güven Verici
OTORİTER VE KATI AİLE TUTUMU
Aile çocuğu kendi ideallerine uygun küçük bir yetişkin yapma çabası içinde davranılır.
Evde tek otorite vardır, kararları ya anne yada baba verir.
Çocuğun yaptığı her şey göze batar.
Alınan kararlara kayıtsız şartsız uyma mecburiyeti vardır.
Çocuk ceza alma korkusuyla düşüncelerini ifade edemez.
Anne ve babanın gözleri çocuğun üzerindedir.
Kusur ve yanlışları düzeltilmeye çalışılır.
Çocuk sürekli baskı altında streslidir.
Ceza eğitimde ön plandadır.
Çocuğun doğal hakları uslu durması halinde ödül diye sunulur.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
Anne babanın çocuğu sürekli eleştiriyor olması çocuğu çekingen yapar.
Yanlışlık yapma korkusu içindedir.
Duygu ve düşüncelerini içine atar, bastırır.
Çocuk içinden gelen eğilimleri ile buna zıt aile tutumları arasında sıkışır ve iç dengesini yitirir.
Baskıcı tutumda çocuk ya olumsuz itaatsiz, sınırları red ederek karşı durur yada renksiz kişiliksiz birisi halini alır.
Aşırı hassas kırılgan ve hastalıklı bir kişilik yapısı oluşur.
Aşağılık duygusu gelişir.
Yetişkin yaşamında çocuk güçlü olanın kazandığını ve her zaman haklı olduğunu düşünür.
Kendisi güçlülerin yanında karşın son derece itaatkar, zayıf olanlara karşı da acımasız ve baskıcı eğilim içindedirler.
Yaratıcı ve yenilikçi kişilikler oluşturamazlar.
AMAÇSIZ , ÖZGÜRLÜKÇÜ, SERBEST, AİLE TUTUMU
Çocuğun yaptığı her şey hoşgörülür, serbest ve aşırı özgürlük vardır.
Çocukların isteklerini denetim altına almazlar.
Doğru ve yanlış değerleri verilmez, kesin kurallar yoktur.
Çocuğun isteklerini karşılamakta zorlanan aile sert cezalar vererek bastırmaya çalışır, çelişkili bir tutum yaratılır.
Verilen sert cezaların nedeni açıklanmaz, sucunu kendisi bilsin istenir.
Çocuğa saygı teması belirtilmeden haklar verilmiştir ancak nerede duracağı verilmez.
Kendi çocukluklarında yaşayamadıkları şeyleri çocuklarında yaşamak isterler.
Gerçek yaşamı tanıyamazlar ve belli kuralları kazanamazlar.
Ev yaşantısını yöneten çocuklar okul ve arkadaş ilişkilerinde problem yaşamaya başlar.
Her isteklerini elde ettiği için doyumsuz olurlar.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
Ev yönetimini ele geçiren çocuk sosyal ve okul yaşantısında da yönetmek ister.
Çocuk bir boşlukta gibidir, altından kalkamayacağı kararlar bile özgürlük adına ondan beklenir.
Ailesine karşı devamlı tehditkar bir tutum içindedir.
Bu ailelerde yetişen çocuklar; bencil, sorumsuz, çabuk kızan, darılan, sabırsız, şımarık, antisosyal davranış özellikleri gösterirler.
Sosyal yaşamda beklentileri karşılanmadığında hayal kırıklığı yaşar.
Tutarsız davranışlar sergilerler.
Eleştiriye açık değillerdir, ben merkezli bir kişilik gelişir.
ABARTILMIŞ SEVGİ, AŞIRI KORUYUCU VE MÜKEMMELLİYETÇİ AİLE TUTUMU
Aşırı istenilen,geç kavuşulan,tek çocuk,ilk çocuk,tek erkek veya kız çocuğu gibi çocuklar genellikle abartılmış sevginin ve aşırı koruyuculuğun odağını oluşturur.
El bebek gül bebek büyütülürler. Aile tarafından çocuğun her çağrısına cevap verilir.Bir kral gibi her dediği hiç istisnasız anında yerine getirilmeye çalışılır.
Bu tür çocukların üzerlerine titrenir.Ağlamasın,üşümesin,terlemesin hasta olmasın, yorulup incinmesin,mikrop kapmasın diye aile üyeleri ellerinden gelen tüm gayreti gösterir.Adeta çocuk bir cam fanus içinde büyütülür.
Aşırı koruyucu aileler çocuğuyla öyle bütünleşir ki onun büyüdüğünü ve olgunlaşabileceğini asla kabul etmek istemez.
Çocuğa evde seçim konusunda pek söz hakkı verilmez. çalışmaktadır.
Aşırı koruyucu ve abartılı sevgisi olan anne babalar çocuklarına derin duygusal bağla bağlıdırlar.
Anne baba çocukları için sebepsiz yere aşırı kaygı içindedirler.Bu kaygı da onları çocuklarını aşırı korumaya yönlendirir.
Bu tür ailelerde çocuğa doğal yaşam hakkı verilmez.
Çocuğun yanlışları anne baba tarafından görülmek istenmez, olanlar ise bertaraf edilmeye çalışılır.
Anne baba çocuğa yaptırmak istedikleri bir davranış için duygu sömürü metodu ve şiddetli şefkat yöntemi kullanırlar.
Aşırı koruyucu aile çocuklarından mükemmellik bekler. Çünkü çocukları için en iyi imkanları sunarlar.
Anne babalar kendi gerçekleştiremediği yaşantıları çocuklarının gerçekleştirmesini ister. Mükemmeliyetçi anne babanın çocuğu sınıfın birincisi ve hatta okulun birincisi olmalıdır. Ayrıca çok iyi resim yapmalı,şarkı söylemeli,iyi konuşmalı,lider olmalı, iyi yüzmeli,koşmalı herkesin parmakla göstereceği örnek davranışlar sergileyen çocuk olmalıdır.
Bu tutumda olan anne babalar çocuğu olduğu gibi kabul etmez.
Çocuğun yanlış yapmaya kesinlikle hakkı yoktur.Mükemmeliyetçi ailelerde anne babaların kuralları ve kalıpları vardır.Çocuklarda bu kurallara uymak zorundadır. Arkadaş seçimini bile aile yapar.
Çocuk anne babanın kurallarına ters olan hareketlerde bulunduğunda çocuğa verilen cezalar da katı ve sert olmaktadır.Önce duygusal sömürü demagoji veya fiziksel şiddette bile varabilecek yaptırımlar uygulanabilir.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
Aşırı koruyucu ve abartılmış sevgi ve mükemmelliyetçilikle ile büyütülen çocuklar hayata ve sosyal yaşama gereğince hazırlanamazlar.
Çoğunlukla başarısız ve mutsuz olurlar.
Aileden uzak yaşamak çocuk için oldukça acıdır.Daima dikkat çekmeye ve etrafındaki kişileri kendi emri altında tutup,hizmet ettirmeye çalışır.
Çok zayıf bir sosyal uyumu vardır.Arkadaş çevrelerinde lider olmadığı zamanlar dışlanır lar.
Aşırı koruyucu ailelerde çocuk bu durumu çevreye de genelleyebilir.Onu himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlar.
Kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanırlar.
Mükemmeliyetçiliğin altında büyüyen çocuklarda kişilik ve karakter yapıları genelde çok katı şekilde gelişir. Onlar için bir şey ya siyahtır ya da beyaz.
Çocuk daima bir çatışma içindedir.Kendi doğal iç güdüleri ve ağır kurallar arasında sıkışıp kalmıştır.Sürekli sevgi ve nefret karışımı duyguları aynı anda yaşar.
Çocuk her işte en iyisi ve en üstünü olmak ister.Fakat her işte istediği seviyeyi yakalamayınca hayal kırıklığına uğrar.
TUTARSIZ KARARSIZ AİLE TUTUMU
Ailenin davranışlarında tutarsızlıklar vardır. Çocuğun yaptığı davranış bazen çok sert bir tepki alırken, bazen de çok olumlu olarak olarak kaşılanabilmektedir.
Anne baba arasında farklı eğitim anlayışının olması.
Çocuk ne zaman, nerede, ne yapacağını bilemez. Her an korku ve tedirginlik içindedir.
Kendine ve çevresine karşı güven duyamaz ve tutarlı bir kişilik geliştiremez.
Duruma göre davranma eğiliminde olurlar.
Anne baba çocuğun davranışlarına nasıl tepki göstereceğini bilemedikleri durumlarda tutarsız yaklaşabilirler.
Anne baba tutarsız ve dengesiz yaklaşımı çocuklarıyla ilişkileri arasıda da görülebilir.
Çocuklar arasındaki farklı yaklaşımlar onların kin ve kıskançlık duygularının ortaya çıkmasına sebep olur.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
Çocuk ne zaman ne yapacağını kestiremez.
Doğru davranmak yerine nasıl davranırsan ceza almam düşüncesindedirler.
Çocuk kendini kanıtlamak ve dikkatleri üzerine çekmek için sinirli, ürkek yumuşak huylu,ılımlı ,söz dinleyen bir çocuk olmak ya da kendi benliğini ve bağımsızlığını göstermek için kavgacı,asabi,çabuk kırılıp öfkelenen,tepkisel bir kişilik yapısı geliştirebilir.
Çocuk kendi kişilik gelişimi sağlamak için oldukça uzun zaman ve emek harcar ama asla istenilen sonuca ulaşamaz.
DEMOKRATİK, GÜVEN VERİCİ VE KABUL EDİCİ AİLE
Bu tür ailelerde çocuğa olumlu davranışlar sergilenir.
Çocuk nerede, ne zaman ve nasıl davranacağını bilir.
Hangi durumlarda ceza alacağını, hangi durumlarda ödüllendirileceğini bilir.
Çocukta belli kurallar vardır ve kuralların konulma nedeni, mantıklı açıklaması yapılmıştır.
Çocukların yaptığı işler teşvik edilir.
Alınan kararlar birlikte olur ve çocuğun fikrine saygı duyulur.
Problemlerle baş etme çabası ortak verilir.
Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır.
Aile çocuğuna birey olarak bakar. Ailesini sevip sayan ama bağımsız bir fert olması gerektiği inancı çocuğa hissettirilir.
Aile çok iyi bir rehberdir. Çocuğa yol gösterilir ama alacağı kararlar konusunda serbest bırakılır çocuğa bir çok alternatif sunulur . seçim sadece çocuğa aittir.
Ev ve toplum kuralları, çocuğa anlatır. Ve bizzat uygulaması yapılır. Her şeyden önce anne ve baba iyi bir modeldir.
Çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri de yapmazlar.
Özellikle çocuğa şiddet ve duygusal yaptırım gücü yerine ona anlatarak ve onu ikna ederek denetleme tercih edilir.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
Anne babanın tutarsız davranışlarıyla karşılaşmayan ve bununla ilgili hayal kırıklığına uğramayan çocuklar güven duygusu içindedirler.
Çocuğun eve yaşadığı demokratik ortam ileride demokratik yapılı bir birey olmasını sağlayacaktır.
Basitte olsa bu yaşlarda karar vermeye alışan çocuk ileride ailesinin olmadığı durumlarda yalnızlık duygusuna kapılmaz ve kendisinin sığınacağı, kendi adına karar alacak birilerini aramak durumunda kalmaz.
Demokratik ortamda büyüyen çocuklar hoşgörülü ve yaratıcıdırlar.
Sevgi ve saygılı, yeniliklere açık kendilerine güvenleri tamdır.
Meslek sahibi olduklarında kararlı, güçlü mücadele etmeyi bilen bir yapı sergilerler.
Başkalarının haklarına saygı duydukları için kendi haklarını da sonuna kadar savunurlar.
Özgür düşünebilen ve sorumluluklarının farkındadırlar.
KAYNAKLAR:
1- Yörükoğlu, Atalay “ Çocuk Ruh Sağlığı” Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,1983
2- Dodson ,Fitzhugh "Çocuğunuzu tanıyor musunuz?" Denge Yayınları İstanbul, 1997.
3- Altınköprü,Tuncel "Çocuğun başarısı nasıl sağlanır?" Hayat Yayınları, İstanbul 1999. 4-Yavuzer , Haluk " Çocuk Psikolojisi" Remzi Kitapevi, İstanbul 14. Basım,1997. 5- Ekşi, Aysel “Çocuk, Genç, Ana Babalar, Bilgi Yayınevi, İstanbul, 1990.
6- Yavuzer,Haluk "Çocuk Eğitimi El Kitabı" Remzi Kitapevi, İstanbul ,7. Basım 1997